Sultanbeyli'ye giriş anında gişelerin tarafından bütünüyle algılanacak bir konumdadır. Edirne-İstanbul-Ankara otoyolundan senede ortalama yaklaşık 60 milyon, günde yaklaşık 150.000 aracın geçtiği düşünüldüğünde, binanın TEM'e bakan cephesinin tanıtım ve reklam değeri ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle aynı zamanda kuzeye de bakan cephe, bir ekran niteliğinde çeşitli tanıtım ve reklam ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde tasarlanmıştır.Proje alanın araç kadar yaya ulaşımına da açık olmasının yanında, Fatih Caddesi gibi bölge için önemli bir ticari aksın üzerinde olması proje tasarımını etkileyen unsurlardan biridir. Bina tüm ofis ve AVM girişlerini bu caddeden almaktadır. Fatih Caddesi cephesindeki dükkanlar, zeminde caddedeki alışveriş aktivitesini sürdürmek için, istenirse dışarıdan kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır.

Üst kotlarda, güneye ve caddeye yönlendirilmiş açık terasların ve yüksek ofis binasındaki kat bahçelerinin de varlığıyla bu cephede bir yaşantı kurgulanarak, caddedeki insan hareketinin ve ticari işleyişin sürekliliğinin sağlanması hedeflenmiştir. Yapı iki masif blok olarak ele alınmıştır. İki blok arasında kalan cam kısım girinti şeklinde geri çekilerek, Fatih Caddesi tarafında tanımlanan yaya hareketi sürekliliğinin ve yaşantının binanı içine doğru sokulmasını ve bu alanda üzeri saçakla örtülü kamusal bir meydan oluşturulmasını sağlamaktadır.

Projede içeriye dair hedeflenen, ferah ve oryantasyon sorunu olmayan bir iç mekan tasarlamaktır. Bu sebeple tek boşluklu bir yapı tercih edilmiş, boşluğun formu algıyı zenginleştirmek için, binanın dış konturuna da uyumlu olarak çeşitli açılarda kırılarak tasarlanmıştır.