Deniz ve manzaradan faydalanılabilmesi açısından yükselme talep edilmektedir. Projenin eskiz safhasında yapılan araştırmalar sonucunda 2 düşey 1 yatay bloğun, geniş bir rekreasyon alanı yaratabilmek ve  binaların birbirlerinin görüşlerini kesmeyecek şekilde yerleşebilmesi açısından en uygun çözüm olarak belirlenmiştir.

Yatay bloğun yerleşimi bahçenin oluşumu açısından çok önemlidir. Yatay blok, bahçeyi parka ve öğleden sonra güneşine açacak, bahçenin eğitim yapısı ile görsel ve işitsel teması kesecek şekilde yerleştirilmiştir. Yatay kütlenin eğitim yapısı ile temas halindeki kısımlarında  1+1 daireler öngörülmüş, genç ailelere ya da üniversite öğrencilerine yönelik kullanımı düşünülen bu dairelerin,  kullanım zamanlamalarından ötürü, okulun olası negatif etkisi ile minimumda yüzleşmesi hedeflenmiştir. Yatay blokun diğer kısımları ise kısmen büyük 1+1’ler ve 2+1ler ile değerlendirilmiş,  bu dairelerin büyük bir kısmı bahçe ile ilişkilendirilmiştir.

Yatay kütlenin üzerinde, deniz manzarasının başladığı 30’lu metrelerde yükselmeye başlayan düşey blokların yerleşiminde ise denize yönelim  ve birbirlerinin bakışlarını kesmemeleri belirleyici etken olmuştur. Ayrıca düşey blokların , bahçeye, özellikle de güneşlenme teraslarına gölge  düşürmeyecek şekilde yerleşimi sağlanmıştır.

Ticaret, arsanın yola cephesi olan tek tarafında çözümlenmiştir. Site girişi aynı cepheden, ticari sirkülasyonla karışmadan oluşturulmuştur.  Site içi araç trafiği, site girişinin devamında, okul ve yatay blok arasında tüm bloklara hizmet edecek ve konut-bahçe arasındaki yaya sirkülasyonunu kesmeyecek şekilde planlanmıştır. Sosyal tesis yatay bloğun ve bahçenin doğal arazi kotunun altında , güneşe cephe verecek şekilde konumlandırılmış, direkt bahçe yaşantısıyla ilişkilendirilmiştir. Bahçe ise yukarıda da vurgulandığı şekilde, park ve güneşe yönlendirilmiş, C şeklinde kendisini sınırlayan  yatay kütle ile tanımlanmıştır. Bahçe ve site içi araç yolu arasında kalan yatay kütle içerisinde, zemine oturan geniş boşluklar tasarlanmış, bu boşluklar  yatay süreklilik içerisinde görsel bir ferahlık yaratırken, blok girişleri için peyzajla desteklenmiş özel meydanlar oluşturulmasını sağlamıştır.

İnşaat alanının gerektirdiği üzere oluşan kütle çevredeki yapılaşmaya oranla oldukça büyük ölçekli bir boyut ortaya koymaktadır. Ölçek çatışmasını minimize etmek amacı ile, kütle olabildiğince parçalanmış, bu parçalanma, doku ve renk farklılıklarıyla desteklenmiş, düşeyde ve yatayda oluşturulan girintilerle kuvvetlendirilmiştir. Amaç yapıyı, çevredeki yapılarla benzer ölçekte kütlelerin bir kompozisyonu  olarak okutabilmektir.  Binanın, renklerden bağımsız,  üç farklı cephe  karakteri vardır: 1- Bahçe ile ilişki kuran, deniz manzarası olmayan alçak kütlelerde, bahçe-konut mahremiyetini sağlayan kayar-katlanan panjur sistemi ile istenildiğinde olabildiğince sağırlaşabilen doku. 2- Kısmen manzaraya açılmış  orta yükseklikteki kütlelerde, cam  - sağır yüzey dengesinin, camdan yana kısmen arttığı yarı saydam  cephe dokusu. 3- Tamamiyle manzaraya açılmış yüksek kütlelerde ise, sağır yüzeylerin çubuklaşarak minimize edildiği, cam yüzeylerin oranının olabildiğince  arttığı cephe dokusu.