Proje,  Beşiktaş’ın merkezinde, Abbasağa Mahallesi’nin  Tarihi Yarımada’ya yönelmiş sırtlarında yer almaktadır. Merkezi konumuna rağmen, oldukça sakin ve korunmuş bir arsadadır. Proje alanındaki mevcut doğal ve kültürel değerler ve dingin atmosferi korumak ve yapılan tasarımla bu değerleri geliştirerek zenginleştirmek projenin her noktasında ve her aşamasında temel motivasyon unsuru olmuştur.

Arsanın mülk sahiplerinin yanı sıra en eski sakinleri bahçesindeki ağaçları ve tarihi havuzudur. Mimari planlama,  İstanbul üniversitesi tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda mevcut ağaçlar dikkate alınarak yapılmıştır. Arsanın kuzeyindeki nispeten dar olan kısmı bir karşılama meydanı olarak boş bırakılmış ve toprak üstünde inşaat ön görülmemiştir. Arsa içindeki mevcut, parçalı taşlardan oluşan, sökülebilir, tarihi havuz da bu meydanda konumlandırılarak görsel ve işlevsel olarak değer bulmuş ve destekleyici peyzaj düzenlemeleriyle projeye değer katmıştır. L şeklindeki binanın güneye bakan bahçesi ise daha korunaklı, güneşe yönlenen bir sosyalleşme alanı olarak tasarlanmıştır. Binanın çatısı kullanıcıların ortak kullanımına sunulmuş, Tarihi Yarımada’ ya panoramik olarak yönlenen bir platformda yüzme havuzu ve etkinlik terası planlanmıştır.  Ayrıca konut katlarındaki teras-bahçeler binanın farklı kotlarında özel yarı açık alan kullanımlarına imkan sağlamaktadır.

Binanın cephe kabuğunda doğal malzemeler tercih edilmiştir. Ana malzeme seramiktir.  Seramiğin doğal dokusu ile balkonlarda kullanılan ısıl işlem görmüş doğal ahşap kaplamanın  birlikteliği malzeme kurgusunu oluşturmaktadır. Mahremiyet ve güneş kontrolünü sağlamak amacıyla da pencerelerin dışında katlanır kepenk sistemi  kullanılmıştır. Balkonların cephedeki gelişigüzel görünen dağılımı konutların çeşitliliğinin cepheye yansımasıdır, aynı zamanda da görsel olarak cephenin tekdüzeleşmesini engeller.