Palladium Alışveriş Merkezi tasarım süreci 1998 yılında başlamış, çok çeşitli kullanım arayışları ve yaşanan ekonomik kriz sonucunda yapımı 2008 yılında tamamlanmıştır. Binanın içinde bulunduğu bölgedeki sıkışık yapı stoğu arasında, bir nebze nefes almayı sağlayacak derli toplu bir rekreatif yeşil alan, proje süreci içerisinde evrime uğramayan tek unsur olarak kalmıştır. Alışveriş merkezleri genelde içe dönük binalardır. Bu projede bu durum işletmeye yönelik koşullar da göz önünde bulundurmak kaydıyla minimize edilmiştir. Yapı, araba sirkülasyonun olduğu cephede içe dönerken, oluşturulan rekreatif yeşil alana bakan cephesinde tamamiyle dışa açılmaktadır. Bu açılım, öncelikli olarak, AVM bloğunun merkez aksında konumlandırılan, aydınlık ve ferah bir giriş holu olan cam bir küre ile sağlanmıştır. Bu küre yalnızca bir giriş holu değil; cafelerle beslenen seyirlik bir dinlenme mekanı, renkli bir aktivite alanı ve buluşma noktası olarak tasarlanmıştır. Dışa açılma fikri cam kürenin dışında, zemin ve üst katlarda tasarlanan cafelerin teraslarıyla dış bahçeye yönlenmesiyle güçlendirilmiştir. Geçirgen bir sınır olan arkadla çevrelenmiş bu bahçe, yeşil alanları, aktif su öğesi, cam küre ve cafelerle kurduğu ilişkiyle, çevredeki yoğun yapılaşma içerisinde bir nefes alma alanı niteliğindedir. İç mekan tasarımında ise, kullanıcı konforu düşünüldüğünde ise, ferahlık, gün ışığından maximum faydalanma, kolay oryante olabilme gibi koşullar ön planda tutulmuştur.
Tüm Projeler