DURUM | Proje aşamasında |
TARİH | 2018 |
İNŞAAT ALANI | 1200 m2 |
PROGRAM | Müze |
YATIRIMCI | Oltu Kaymakamlığı |
3D GÖRSELLEŞTİRME | Ergün Mimarlık |
Erzurum’un Oltu ilçesinde, 1919-1920 yıllarında var olan ‘Oltu Şura Hükümeti’ne ait eserlerin ve belgelerin sergileneceği müze, Oltu’nun merkezinde, kaymakamlık binasının hemen yanında yer alır. Oltu tarihindeki önemli bir kesiti günümüze aktaracak olan müzede, aynı zamanda Oltu taşı işlemeciliği gibi güncel dönem kültürel üretim faaliyetlerine dair bilgilendirmeler de yapılacaktır.
Bulunduğu bölgenin kültürü ve tarihi ile ilgili bilgi verecek bir müze yapısı yapmak söz konu olduğunda ‘aidiyet’ unsuru ön plana çıkmış, bölgenin kültürüne, yerin coğrafik ve topoğrafik özelliklerine uygun bir yapı tasarlamak öncelikli hedeflerden biri olmuştur. Erzurum ve Oltu’da bulunan önemli tarihi yapılara bakıldığında iklimle ilişki kuran, masif bir yapılaşma görülür. Masif kütleli taş yapılarda, ufak açıklıklar ve tepeden alınan doğal ışıkla mimariye sağlanan katkı oldukça etkileyicidir. Bölgenin kimliğini oluşturan bu yapılarda, kubbeler, minareler, hava bacaları gibi mimari öğeler ile kütlede kademelenmeler oluşturulduğu görülür. Rüstempaşa Bedesteni ve Çifte Minareli Medrese gibi, dönemlerinin yaygın plan şeması olan avlulu yapıya sahip örnekler, kent yaşantısıyla hala iç içe ve bütünleşik bir tavır sergiler. Yakutiye Medresesi ve Oltu Kalesi yapıları ise kütlesel geometrileri, iç mekandaki ışık kullanımı ve malzeme kullanımındaki sadelikleri ile dikkat çeker. Bu örnekler ve benzerleri, aynı bölgede yer alan müze projesinin tasarımıyla yaratılmak istenen atmosferi besleyen önemli unsurlar olmuşlardır.
Yerleşim kurgusunda, müzeye yaklaşım aksı belirleyici olmuştur. İki farklı kottan binaya ulaşım sağlanır: yol kotundan ve kaymakamlık binası tarafındaki park kotundan yaklaşım. Yol kotundan erişim için müze önünde bir meydan oluşturulmuştur. Rüstempaşa Bedesteni ve Çifte Minerali Medrese’de görülen avlulu plan şemasından yola çıkılarak, park ve oluşturulan meydanla ilişki kuran bir kütle tasarlanmıştır. Avlu, park ve meydan birbiriyle bütünleştirilmiş, park kotu geçici sergi ve kafe; yol/meydan kotu müze olarak planlanmıştır.
Yapının tasarımında önemli ikinci bir kriter de yapının içeriği itibariyle sahip olduğu simgesel değeridir. Bir ilçenin tarihinde var olmuş bir devleti ve o ilçenin güncel faaliyetlerini tanıtan bir yapının kendini ifade etme konusunda zorluk çekmemesi gerektiği düşünülmektedir. Bu sebeple belirgin hatlar ile oluşmuş, geometrik, yalın ve anıtsal bir yapı ön görülmüştür. Müzenin ilk galerisi, kütlesel olarak yapının diğer kısımlarına göre yükselir ve simgesel bir fonksiyona sahiptir. Bu galerinin içerisinde Oltu’ya dair genel bilgiler verilir. Güneş ışığı, müze işlevi gereği, kontrollü olarak alınır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak yapı, içe dönük bir tavır sergiler. Avlu bu içe dönük kullanımı zenginleştirirken, alt kotta kafe birimi ile kurgulanan yaşantı, parka ve dağ manzarasına yönelir.
Çevre dokusuna uyum sağlamak ve bölgedeki tarihi yapıların ruhunu çağdaş bir anlayışla yansıtmak için peyzajda ve cephede ana malzeme olarak doğal taş tercih edilmiştir. Aynı yüzeyde aynı taşın farklı dokuları bir araya getirilmiş, malzemenin ışıkla kurduğu ilişki çeşitlendirilmiştir. Giriş ve avlu cephelerinde ise gün ışığı etkisi arttırılarak cam ve çelikten oluşan bir kabuk tasarlanmıştır.